Parankimal Nodül, tiroid bezindeki dokuların hasar görmesi sonucu ortaya çıkan hastalık durumudur. Trioid bezlerinin vücut sağlığı için önemi oldukça fazladır. Şöyle ki; kalbin doğru çalışması, vücut ısısının dengelenmesi ve tansiyon durumunun kontrol altında tutulması gibi durumları gösteren hormonları üreten bezlerdir. Trioid bezleri iki adet lobdan meydana gelen, kelebek şeklinde ve nefes borusunun etrafında yer almaktadır. Tiroid nodülü tiroid bezinde oluşan ve olağan dokudan farklı olan kitlelerdir. Tiroid nodülleri çok sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alır. Bu nodüller yuvarlak veya oval kitleler olarak farklı büyüklükte olabilir. Parankimal nodül durumu tiroidin bütününü kapsayan bir durumdur. Parankimal nodül özellikle iyot eksikliği yaşayan kişiler başta olmak üzere ilerlemiş yaştaki kişilerde, kadınlarda ve daha önce farklı sebeplerden dolayı radyasyona maruz kalan kişilerde rastlanır.
Parankimal Nodül ve Diğer Organlarda Görülme Olasılığı
Parankimal nodül çok farklı nedenlerle oluşur. Troid bezleri başta olmak üzere karaciğerde, böbreklerde ve akciğerlerde de görülebilir. Nodüllerin belirtileri meydana gelen organa göre farklılıklar gösterir. Nodülün büyüklüğü ve kişinin sağlığı belirtileri anlamak için en önemli etkenlerdir. Ancak nodüller büyüme gösterene kadar yada enfeksiyonel bir rahatsızlığa neden olana kadar çok net anlaşılmaz. Genellikle farklı bir rahatsızlık için uygulanan tanı ve tedavi esnasında tespit edilir. Özellikle karaciğerde ve böbrekte meydana gelen parankimal nodüller bu özelliklere sahiptir. Meydana gelme sebebi genetik bozukluk olarak bilinir. Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkarak ergenlikte büyüme gösterir ve erişkinlik döneminde çoğalır. Nadiren de olsa enfeksiyon kapma sonucu da oluşabilir. Büyüme gösteren parankimal nodüller kişide şiddetli sancıya neden olur. Bu durum troid bezinde görülen nodüller de çok fazla rastlanmaz.
Parankimal Nodül Tedavisi
Parankimal nodül tedavisinde tanı ve teşhis için kullanılan yöntemler diğer nodüllerden farklı değildir.
Ses dalgaları sayesinde tiroid bezinin yapısını ve nodülün içeriğini katı yada sıvı halde mi olduğunu anlamaya yarayan bir görüntüleme yöntemidir. Ultrason aynı zamanda takipte tutulan nodüllerin gelişimini izlemeye de yardımcı olur. Ultrason sonucu eğer nodül çok küçükse fizik muayene ile değerlendirme tavsiye edilebilir.
Nodül içerisinden bir iğne yardımıyla mikroskopta incelemek için parça alınmasıdır. İğne biyopsisi sonucu konulmuş tüm tanı %100 doğru sonucu verir. İncelemeler genellikle sitopatologlar tarafından yapılmaktadır ve sonuçları 4 farklı tipte raporlanır.
İyi Huylu Nodül: Bu türü sonuçlarda nodül büyüklüğü göz önünde tutularak 6 aylık periyotlarda kişi kontrol altına alınır. Her ne kadar sonuç korkutucu olmasa da eğer kişinin yemek borusuna baskı yaparak nefes almasını engelliyorsa cerrahi müdahale gerekebilir.
Kötü Huylu Nodül: Kanser riski oldukça yüksek olduğu için vakit kaybetmeden cerrahi müdahale gerektirir.
Belirsiz Nodül: Bu gibi durumlarda kanser riski %50'dir. Nodülde her an farklı yönlerde değişim gözlenebilir. O nedenle kısa süreli periyotlarda kontrol altında tutulur.
Tanısız Nodül: Tanı konulamayan kitleler için biyopsi işlemi tekrar edilir. Bu gibi durumlar genelde %10 ve altındaki bir değerede kanser riski taşıyan nodüllerde meydana gelir.
Tiroid sintigrafisi nodülleri iyot tutma yeteneklerine göre sınıflandırılır. Sintigrafide fonksiyon göstermeyen soğuk ve fonksiyon gösterenler ise sıcak nodül olarak isimlendirilir. Sintigrafi nodülün fonksiyonel durumuna bakmaya yardımcı olurken nodülün iyi huylu yada kötü huylu olduğunu ayırt etmez.