Midede Nodül, Midenin iç kısmında mukoza adı verilen yerde oluşan kitlelerdir. Genellikle polip olarak da bilinir. Çok fazla rastlanan bir rahatsızlık değildir, nadiren görülür. Çok net belirtileri ve şikayetleri bulunmaz. Genellikle farklı bir hastalığa bağlı olarak oluşan şikayetlerde mide içi tarama yapıldığı noktada görülür. Bu taramalar genellikle gastroskopik görüntüleme ile belli olur.  Mide nodülleri çok korkulacak bir rahatsızlık değildir. Ancak ilerlemiş aşamalardaki mide nodülleri çok nadir olarak kanserli hücreye dönüşür. Midedeki nodüllerin tıp dilinde polipozis alabilmesi için midede en az 20 polip bulunması gereklidir.


Midede Nodül Çeşitleri ve Özellikleri

Birbirinden farklı özelliklere sahip mide nodülleri vardır. O nedenle her birinin  belirtisi ve tedavisi birbirinden farklıdır.

Hiperplastik: Bu tip nodüller daha çok midenin antrumun bölgesinde gelişebilir. Tek yada gruplar halinde görülebilir. Nodüllerin çapları 1 cm olanlar normal görünümdedir. Daha fazla büyüme göstermez. Kanserleşme olasılığı %2’dir. Mide asidini önleyen ilaçlar ile tedavi edilmesi oldukça kolaydır.  

Fokal hiperplazi: Genellikle gruplar halinde ve boncuk dizisi şeklinde görülür. Erkeklere göre kadınlarda daha fazla görülür. Ortalama görülme yaşı 40’dır. Boyları yaklaşık 2-3 cm çapındadır. Bu nodüller nadiren büyüme gösterir ve bazı durumlarda kanama da görülebilir. 

Adenoma: Mide nodüllerinin % 5-10’unu oluşturur. Kardia bölgesinde dağınık olarak gözlenir. Çapı 2 cm’den büyük olanların neredeyse %50’den fazlası kansere dönüşme riski taşıdığı için endişe edilebilir. Bu tür durumlarda laboratuvar incelemesi ve cerrahi müdahale şarttır. Hastadaki nodül 2 cm’den küçük de olsa yada cerrahi operasyon geçirmiş de olsa mutlaka senede 1 defa doktor muayenesi gerektirir. Yapılan endoskopik incelemelerde ne zamanki nodül için negatif sonuç çıkarsa o zaman doktor muayenesi 2-3 yıl arayla yapılabilir.

Peutz jeghers sendromu: Üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda sıklıkla ince bağırsak ve kalın bağırsakta rastlanmıştır. Daha az sıklıkta mide de görülebilir.  Mide kanaması gibi şikayetlerde inceleme yaparken fark edilir. Nodüller bazen büyüme eğilimi gösterse bile çapları 1-2 cm’in üzerine çıkmaz. Hastalık teşhis edildikten sonra senede en az 1 kere doktor muayenesi ve gastroskopi önerilir. Aksi takdirde büyümesi fark edilemeyebilir.

Jüvenil: Çocuklarda görülen nodül türüdür. Mideden sonra sıklıkla kalın bağırsağın rektum bölümünde oluşur. Mukozadaki yapisal degisikliklerin sonucunda ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Nodüllerin yüzeyi çoğunlukla ülserli yapıdadır. Midenin üzerinde mukus ile dolu kistik boşluklar bulunur. Kansere dönüşme olasılığı oldukça düşüktür.

İnflamatuar fibroid: Genellikle 1-3 cm boyutlarında olan lezyonlardır. Görünümü pürüzlüdür. Gastrik nodüllerin yaklaşık olarak %3-4’üne sahiptir.  En sık mide ve ince bağırsakta, daha az sıklıkta kolon ve nefes borusunda görülür. Kansızlık hastalığı olan aneminin sebebi araştırılırken meydana gelir.

Gist: Fundusta bölgesel olarak bulunur. Çapı 5 cm’in üzerindedir. Nodülün ortası darbe almış yaralı bir görünüme sahiptir. Kanserleşmiş hücredir. Nodüllerin %80’den fazlası bu kriterlere göre iyicil (benign) olarak sınıflandırılmaktadır.

Midede Nodül Teşhisi

Midede nodülleri teşhis etmede bazı testler ve uygulanan bazı prosedürler vardır. En çok tercih edilen yöntem arasında endoskopi bulunur. Yemek borusu ve midenin iç yüzü görüntülenir. Endoskopi esnasında şüpheli görülen bölümlerden doku örnekleri alınarak laboratuvarda incelemesi yapılır.

Midede Nodül Tedavisi

Küçük nodüller herhangi bir belirti ve şikayete yol açmadığı için genellikle cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz. Ayrıca bu tür nodüllerin kansere dönüşme riski de oldukça düşüktür. Bu nodüller sadece belirli periyotlarda doktor kontrolü gerektirir. Endoskpik yardımıyla nodüllerin büyümesi böylece kontrol altına alınmış olur.

Daha büyük çaptaki nodüller için endoskopik kontroller sonrası cerrahi müdahale gerektirir. Ayrıca iyicil (benign) tümörler ilerleyen aşamalarda kötücül (malignant)  tümörlere dönüşebilir. Bu dönüşüme adenom adı verilir. Adenomlar için mutlaka cerrahi müdahale gerekir.