Kalp yetmezliği tedavisi, hastanın şikayetlerine göre uygun şekilde yapılır. Tedavinin başarısı için hastanın beslenmesine dikkat etmesi, yaşam koşullarını düzenlemesi çok önemlidir. Dinlenmelerine dikkat etmeleri, ağır işlerden kaçınmaları, doktor gözetiminde egzersiz yapmaları gerekir. Hastalara uygulanan ilaç tedavisinde genellikle digoxin, idrar söktürücüler, ACE inhibitörleri kullanılmaktadır. Bu sayede kalbin kan pompalama gücü arttırılır, vücutta biriken sıvı dışarıya atılır ve ödem giderilir. Damarlar gevşetilerek, kan akımı düzenlenir. Hastalarda gerekirse kalp pili uygulaması, stent uygulaması, bypass gibi uygulamalar yapılabilir, gerekirse kalp nakline başvurulur.  

Kalp yetmezliği tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler

Yaşam tarzına adaptasyon: Kalp yetmezliğinde yaşam boyunca tedavi elden bırakılmamalıdır. Hastalarda nadir durumlarda normal zamanlara dönüş olabilir. Yeni yaşam tarzı hastalar tarafından benimsenmelidir.

Kilonun korunması: Hastaların vücut ağırlığında hızlı değişimler olur. Kısa sürede istem dışı verilen kilo kayıpları ciddi bir sorunu işaret edebilir. Kilo kaybı hareketsizlikten ya da kalp yetmezliği nedeniyle oluşan kas kitlesindeki kayıptan kaynaklanabilir. İdrar söktürücü ilaçların yüksek dozda olması da, bu etkiyi gösterebilir.

Tuz tüketimi: Hastaların tuz tüketimini kontrol altına alması son derece önemlidir. Tuzun öncelikle yemek masalarından kaldırılması, sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmesi gerekir. 

Sıvı alımı: Hastaların günlük olarak alması gereken sıvı miktarı 1,5-2 litre kadardır. Buna suyun dışında alınan sulu yiyeceklerde dahildir. Sıvı alımını az miktarlara bölerek, gün içine yaymak gerekir.

Alkol tüketimi: Hastalarda kalp yetmezliği dışında başka kalp hastalığı varsa, alkol kullanımı kalp hızını ve kan basıncını yükselten etki yapar. Alkol bağımlılığında alkolik kardiyomiyopati adı verilen kalp yetmezliği oluşabilir. Hastalardaki alkol tüketimi günlük olarak 1-2 bardağı geçmemelidir. Rahatsızlık ciddi bir aşamadaysa, alkolden uzak durulmalıdır.

Potasyum alımı: Hastalar idrar sökücü ilaç kullanıyorsa, vücutta potasyum kaybı olur. Bu durumda ilaç değişimi yapılabilir. Portakal, muz, kavun, patates, karpuz, kuru erik, balık gibi potasyumdan zengin besinlerin tüketimine ağırlık verilebilir. Potasyum oranında yükseklik varsa, bunu kısıtlayacak besinler tüketilebilir.

Yağ ve kolesterol: Hastaların uyguladığı diyette doymamış yağların olmasına, sebze ve meyve, yağsız et, tavuk eti, balık gibi besinlerin olmasına dikkat edilmelidir. Alınan yağ ve kolesterol oranlarına dikkat edilmelidir.

Kalp yetersizliğiyle yaşam: Tedavinin uygun bir şekilde yapılması halinde, hastalar normal faaliyetlerini yapabilecek düzeyde olurlar. 

Aktivite ve egzersiz: Hastaların çoğunda egzersiz yapma çok faydalıdır. Egzersiz çalışmalarında doktora danışılmalı, bunun miktarı hakkında uygun olan seçilmelidir. Daima ısınmayla hareketlere başlanmalı, bitmesine yakın temponun düşürülmesi gerekir. Egzersize başlamak için yürüyüşü tercih etmek uygundur. Egzersiz sırasında nefes darlığı olması, baş dönmesi, bulantı, göğüs ağrısı, soğuk terleme gibi etkiler olursa, bunun hemen durdurulması gerekir. Yemek sonrası egzersiz yapılmamalıdır. Bunları hafif bir yemekten 1-2 saat sonra yapmak uygundur. Ağır hareketlerden uzak durulmalıdır.

Sigara içmek: Sigara alışkanlığı kanın oksijen taşıma kapasitesinde olumsuz etkiler yapar, kan basıncını arttırır, damarlara yağ birikimine ve tıkanıklığa neden olur. Bu etkiler kalp yetmezliği olan hastaları olumsuz etkiler. Sigara içilmesinin bırakılması her zaman kalp için faydalıdır. Bunun için bazı yöntemlerden destek alınabilir.

Seyahat: Hastaların uzun süreli seyahatlerde ayak bileklerinde şişme ve kramp meydana gelebilir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar ayakları hareket ettirmek, olanak varsa gezinmek faydalı olur. Uçak seyahatlerinde pıhtı oluşumuna engel olmak için, özel çoraplar giyilebilir.

Araç kullanmak: Hastaların çoğu araç kullanabilir. Fakat önceden ritim bozukluğuna bağlı bilinç kaybı sorunu olanlar, bunu doktora danışmalıdır. Hastalarda kalp pili takılıysa, bu araç kullanımına engel değildir.

Çalışmak: Hastalar tedavilerine dikkat ettiği sürece uzun yıllar çalışmalarına devam edebilir. Ancak hastalığın seyri, şiddeti gibi etkenler çalışma düzeninde değişiklik yapılmasına neden olabilir.